Saç ekimi işleminin bir girişimsel işlem olduğu unutulmamalıdır. İşlem sürecinde bir sorun yaşamamanız, işlem sonrası süreci güven içinde geçirmeniz ve arzu edilen sonuca ulaşmanız için saç ekiminin doktor ve profesyonel bir ekip tarafından bu işlem için uygun ortamlarda yapılması önem lidir.

Saç ekimi işlemi lokal anestezi ile kök alınacak ve ekim yapılacak bölgenin lokal olarak uyuşturulması ile yapılır. Bu işlem sırasında bir miktar ağrınız olur.Bu işlemde profesyonel olarak blok anestezi olarak yapılırsa bu ağrı daha az olur.Hastalarımızın geneli bu ağrının korktukları kadar olmadığını beyan etmişlerdir.Bu anestezi işlemi sonrası işlem sırasında ve işlem sonrası herhangi bir ağrınız olmaz.

Saç ekiminde ön saç çizgisi çıkan saçların doğallığı ve ekimin kalitesi açısından çok önemlidir. Burada dikkat edilmesi gereken hususlar, ön saç çizginizin yüzdeki altın orana uygun olmalı, eski fotoğraflarınız değerlendirerek size uygun olmalı, ön saç çizgisine siz ve doktorunuz beraber karar vermelidir. Bir diğer hususta belirlenen ön saç çizginiz ,ekimden sonra ömür boyu ekilen saçlarınız dökülmeyeceği için ileri yaşlardaki görselinizde dikkate alınmalıdır.

Saç ekiminden önce açık alanınız ve kök(greft) bölgenizdeki saç miktarınız değerlendirilmesi yapılarak seans olarak ekim yapılacak kök(greft) miktarınız belirlenir. Bu miktar belirtilen hususlar çerçevesinde ortalama 2500-4000 kök(greft) civarındadır.

Kök(greft) Alım sırasında doku ile beraber alınan kıl bütünüdür. Kök(greft)ler birli ikili üçlü dörtlü kıl içerirler. Bunun hangi oranda olacağını sizin genetik yapınız belirler. Genel uygulama da alınan kök(greft) miktarının 2-2,5 katı toplam ekim yapılan kıl miktarını belirler.

Kök (greft)ler iki kulak arası bölgeden alınmaktadır. Bu bölgenin özelliği erkek tipi saç dökülmesine sebep olan dht hormonuna karşı bu bölgedeki kıl köklerinin duyarlı olmamasıdır. Bu nedenden ötürü ekim sonrası ekilen kök(greft) ler de dökülme yaşanmaz.

Kök (greft )alımı yapılan bölgeden alım yapıldığı için bir seyrelme söz konusudur. Bu alım sırasında 0.7 punch kullanımı, dokulara minimal hasar verilmesi ve alım bölgesinden orantılı kök(greft)alımı bu seyrelmenin minimal olmasını sağlar. Ekim sonrası alım yapılan bölge 15 güne kadar iyileşmekte daha sonra ise 3 numaranın altında bir traş yapılmaz ise hiçbir şekilde seyrelme görünür halde olmamaktadır.

Kök(greft )alımı micromotor denilen bir alet ile punchlar yardımı ile tek tek kök(greft)ler alınır. Burada çok küçük punchların kullanılması gerekir. (ör:0,7 punch )

Saç ekimini sırası kullanılan büyüteçli gözlükler ile hâlihazırdaki saç köklerine zarar vermeden açılan kanallar ekim yapılır. Hâlihazırdaki saç köklerine bir zarar verilmez.

Saç ekimi işlem süreci seans olarak adlandırılır. Bu ekim süreci uygulanan ilaç miktarına, ekim yapılacak kök(greft) miktarına göre 6-8 saat arasıdır.

Saç ekimi işlem süreci seans olarak adlandırılır. Bu ekim süreci uygulanan ilaç miktarına, ekim yapılacak kök(greft) miktarına göre 6-8 saat arasıdır.

Saç ekiminde bir seanslık işlem sürecini özellikle verilen ilaç miktarının maksimum seviyeleri belirlediği için açıklığa göre seans miktarı belirlenir.Kabaca açıklık sadece ön bölgede ise 1 seans ,açılık ön bölge ile tepe bölgesini de içeriyorsa 2 seans olarak belirlenir.Açıklığın genişliğine ve alınacak kök miktarının verimine göre bu 2 seanslık işlem iki gün arka arkaya yapıldığı gibi 4-6 ay ara ile de yapılabilinir.

Saç ekimini 20 li yaşlardan başlamak üzere sağlık problemleri olmadığı sürece ileri yaşlara kadar yapılabilinir.

Saç ekiminde uygulanan DHI tekniği ile saç kesimi yapmadan saç ekimi yapmak mümkündür. Bu işlem için karar verilmeden önce saç açıklığı öncelikle değerlendirilmelidir.

Saç ekimi sonrası ertesi gün normal hayatınıza dönebilir.İşinize başlayabilirsiniz.

Saç ekimi sonrası doktorunuz tarafından önerilen ilaçları düzgün kullanır,dikkat edilmesi gereken hususlara dikkat ederseniz herhangi bir ağrı ve şişme gibi bir yan etki yaşamazsınız.

Saç ekimi sonrası ilk saç yıkaması 3.gün yapılır. Bu Yıkamanın klinik tarafından yapılması uygundur.Bundan sonraki süreçte 7 gün boyunca siz yıkamaya devam edersiniz.Son yıkamanın da klinik tarafından yıkanması uygundur.İşlem sonrası 10. Gün tamamen ekim yapılan bölgenin temizlenmesi uygun olur.

Saç ekimi sonrası bir ay içinde ekilen saçlar normal saç döngüsü içinde telojen faza girer ve ekilen saç ın %80-90 ında dökülme yaşanır. Bu dökülme normal bir süreçtir.Hastaların endişe etmemesi gerekir.Bu dökülme evresini takiben saçlar 2-3 ay içinde çıkmaya başlar.Bu çıkış süreci ortalama olarak ön bölgelerde 12 ay tepe bölgesinde 15 ay sürer.

Bu konu ne yazık ki çokça istismar edilen bir konudur. Erkek tipi dökülmede dht hormonuna bağlı olarak kıl kökleri zarar gördüğünden zaman içinde kök tamamen işlevini yitirmiş olur. İşlevini yitirmiş olan kökün yani oluşan kelliğin hiçbir uygulama ile geri dönüş şansı yoktur.Burada yapılacak tek tedavi yöntemi saç ekimidir.Yapılacak tedavi yöntemleri sadece işlevini devam ettiren köklerin canlanması veya işlem kaybını önlemek içindir

Saç ekimi işlemi sonrası ekilen saçların maksimum sayıda çıkması ,çıkan saçların kaliteli olması ve halihazırda var olan saçların dökülmesini önlemek için kliniğimizde ilaç tedavi uygulamaları,PRP uygulamaları,Mezorterapi uygulamaları yapılmaktadır

Saç ekimi sonrası doktorunuz tarafından verilen ilaçlar düzenli kullanılmalı, işlem sonrası önerilere dikkat etmelisiniz. Burada en önemli dikkat etmeniz gereken özellikle ilk 10 gün ekilen bölgenin korunması bir yere temas etmesinin önlenmesidir.

Saç ekiminde özellikle kanal açma konusunda uygulanan lazer yöntemi bölgedeki doku ve damarları yaktığı için ekilen kökün beslenmesi açısından sorun yaşatacağı için önerilmemektedir.

Danışanlarımızın sıkça sorduğu bir sorudur. Ne yazık ki bu konu firmalar tarafından fazlaca speküle edilmektedir. Sonuç olarak kök hücre tedavisi yani alınan bir kökten laboratuar ortamında hücre üretimi ve bu hücrelerin ekim bölgesini transferini içermekle beraber günümüz teknolojisinde böyle bir tedavi mümkün değildir. Bu açıklama dışındaki kök hücre tedavi ifadeleride gerçeği yansıtmamaktadır.

Saç ekimini takiben 2.aydan itibaren saç ürünlerini kullanmaya başlayabilirsiniz.

Saç ekiminde dökülme bölgesinin genişliğine göre seans sayısı belirlenir. Kabaca ifade edecek olursak ön bölgede açıklık varsa işlem bir seans olarak belirlenmekte ön bölge ile beraber tepe bölgesinde de açıklık varsa işlem iki seans olarak belirlenmektedir.Bir seans işlem için bir gününüzü ayırmanız yeterli olmaktadır.

Saç ekimi her mevsimde yaptırılabilinir. Havanın soğuk veya sıcak olması ekim sürecini ve ekim kalitesini etkilememektedir.

Danışanlarımız için en büyük endişe kötü bir saç ekimi tabir yerinde ise çim adam görünümü almaktır. Düşüncemiz kötü ekim yapılmış saç kellikten daha kötüdür. Saç ekimi profesyonel bir ekip tarafından yapılmaz, ön saç hattına dikkat edilmez gerekli sıklıkta yapılmaz ve köklere ekimde uygun yön verilmez ise bu ifade edilen kötü görünüm ortaya çıkmaktadır.Bu konuda kliniğimizin danışanlarımıza vaadi ekim sonrası saçlar çıkım aşamasını tamamladıkları zaman sizi ilk defa gören birinin ekim yaptırdığınızı anlamamasıdır.

Saç ekimi öncesi danışanın dökülme sebebi araştırılmalı bu sebepler içinde yer alan anem,tiroid hormon bozuklukları,diğer hormonal bozukluklar,bazı sistemik ve kollajen hastalıkları tahliller ile ekarte edilmelidir.Ayrıca işlem için ise rutin olarak hemogram ve hepatit markerları bakılmalıdır.

Erkeklerde saç dökülme sebeplerinin başında erkek tipi dökülme dediğimiz genetik yatkınlığa bağlı olarak DHT hormonun etkisine bağlı dökülme gelir. Bu dökülme sebebi %90 seviyelerindedir. Diğer dökülme sebepleri ise; anemi ,tiroid hormon bozuklukları,hormonal bozukluklar, saçın kötü kullanımı,protein eksikliği,B vitamini eksikliği,stres,kilo kaybı,bazı kullanılan ilaçlarların yan etkileri sayılabilinir.

Kadınlarda saç dökülme sebepleri erkek nüfusa göre farkli olsa da özellikle kadınlarda görülen erkek tipi dökülmede saç ekimi mümkündür.

Saçlı deride travma sonrası ,ameliyat sonrası yara izlerinde ,yanıklarda skar bölgesinde kanlanma sorunu yaşamıyorsa doku ,saç ekimi mümkündür.Bu tür sorunları olan danışanlarımızın öncelikle doku analizlerinin yapılması uygundur.